Trafik Kazaları
Kıymetli okuyucularım, öncelikle geride bırakmış olduğumuz Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyorum. Bu haftaki yazımda meydana gelen trafik kazaları yüzünden hakları ihlal edilen, zarara uğrayan, aracında hasar meydana gelen şahısların haklarının neler olduğuna ve başvurabilecekleri yasal yollara kısaca değineceğim.
Sayısı her geçen gün artan bu kazalar yüzünden ölümler ve yaralanmalar meydana geldiği gibi maddi hasarlar da oluşmaktadır. Bireyler bu kazalar neticesinde ciddi mağduriyetler yaşamaktadır.
Ölümlü trafik kazaları neticesinde, vefat edenlerin yakınları; Destekten yoksun kalma tazminatını, cenaze ve defin giderlerini, vefat edenin vefatı anına kadar yapılan tedavi giderlerini ve diğer masraflar isteyebilirler.
Bu tazminatlar içerisinde en önemli kalemi oluşturan ‘Destekten Yoksun Kalma Tazminatından’ bahsetmek istiyorum.
Trafik kazası neticesinde hayatını kaybeden kişinin yaşamı süresince baktığı ve vefat sonrasında bu desteğinden yoksun kaldığı kişiler için doğan maddi tazminata destekten yoksun kalma tazminatı denir. Destekten yoksun kalma tazminatını öleninin eşi, anne ve babası, çocukları ve kardeşleri talep edebilir. Yine ölen ile aralarında akrabalık bağı olmasa dahi ölenden sağlığında destek aldığını ispat etmek suretiyle 3. kişiler de destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Trafik kazası neticesinde, vefat eden çocuk ise, vefat edenin anne ve babası, çocuğun ileriki yaşlarında kendilerine destek olacağı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebiliriler. Ölümlü trafik kazası neticesinde vefat edenin, yakınlarının, ölüm nedeniyle yaşadığı üzüntü ve ıstırabın bir parça da olsa tatmini amacıyla manevi tazminat hakları da vardır.
Yaralanmalı trafik kazalarında ise, kaza neticesinde kazadan etkilenen kişi kaza dolayısı ile yapılan tedaviye ilişkin giderleri, tedavi gördüğü süreç içerisinde çalışamadığı için mahrum kaldığı gelirlerin tazminini isteyebilir. Yine kaza nedeniyle yaşadığı elem ve ıstırap için manevi tazminat talep edebilir. Keza trafik kazası neticesinde yaralanan kişide uzuv kaybı, kısmi veya tamamen felç olma durumu veyahut ta meslekte belli oranlarda kazanma gücünü kaybedenler bu nedenlerden dolayı tazminat isteme hakkına sahip olacaktır.
Trafik kazası neticesinde, kazaya karışan araçtaki maddi zararlar da, trafik kazasında kusurlu olan şahıstan ve kusurlu aracın sigorta şirketinden talep edilebilecektir.
Peki meydana gelen kazalardan dolayı dava kime karşı açılacaktır?
Maddi Tazminat davalarında asıl davalı taraf, kusurlu aracın sürücüsüdür. Maddi Tazminat davalarında diğer davalı, aracın işleteni olan şahıs veya kurum olacaktır. Trafik kazasını yapan kişi ve aracın ruhsat sahibi farklı kişiler ise, dava hem kazayı yapan şahsa hem ruhsat sahibine karşı açılabilir.
Trafik kazalarında ‘Sigorta Şirketlerinin Sorumluluğu’ da son derece önemli bir konudur.
Trafik kazası neticesinde açılacak maddi tazminat davalarında, kusurlu tarafa ait aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamındaki trafik sigortası, kaza neticesinde meydana gelen maddi zararları (kazaya karışan) sigortalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen ödemek zorundadır. Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigorta poliçesinde belirtilen rakamla sınırlıdır. Bu nedenle, trafik kazası neticesinde meydana gelen zarar poliçede belirtilen miktarın üzerinde olsa bile, sigorta şirketi poliçede belirtilen rakamla sorumlu olacaktır. Eskiden zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğunda, kişi sigorta şirketi ile herhangi bir iletişime geçmeden, doğrudan dava açabilmekteydi. Çünkü Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi değiştirilmeden evvel, zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde, doğrudan dava açma hakkına sahipti. Bu seçimlik bir haktı, nitekim zarar gören isterse sigorta şirketine hiç müracaat etmeden doğrudan dava açabilirdi. Hem uzun yargılamalar sonucu zarar görenin daha çok zarar görmesini engelleyip, uyuşmazlığı kısa sürede barışçıl bir yöntemle çözmek hem de uyuşmazlığın yargıya intikali sonucu meydana gelecek yargılama giderlerinin önüne geçmek amacıyla Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesi’nde değişiklik yapıldı. 2016 yılında yapılan değişiklikle, zarar görene, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce, ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmak ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigorta şirketinin merkez veya kuruluşlarından birine verme zorunluluğu getirildi. Sigorta şirketleri, başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamazsa veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olursa, bu halde zarar görene, mahkemelerde dava açmak veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurma hakkı tanındı. Yani dikkat edilirse, değişiklikten sonra, zarar gören artık doğrudan dava açamamakta, öncelikle sigorta şirketine, zararın hesaplanması ile hak sahipliğinin belirlenmesi için gereken belgeler ile başvurup, 15 gün içerisinde bir cevap beklemek zorunda kalmaktadır. Eğer, sigorta şirketi, zararın hesaplanması ile hak sahipliğinin belirlenmesi amacıyla, zarar görenden haklı olarak belge talep ederse, bu süre durmakta, belge sigorta şirketine ibraz edildikten sonra, kaldığı yerden devam etmektedir. Yapılan bu düzenleme sigorta şirketlerinin elini güçlendirmiş ve sigorta şirketleri de süreci uzatmak amacıyla başvuru sahiplerinden bir sürü farklı belge isteyip talepleri sürüncemede bırakmıştır.
Kanun gereği, trafiğe çıkan tüm araçların Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yaptırması şarttır. Bu sigortayı yaptırmayan kişiler için idari para cezası uygulanmaktadır. Fakat buna rağmen, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yaptırmayan ve kazaya karışan araç ile ilgili nasıl bir işlem yapılacaktır. Bu durumda kanun gereği “Güvence Hesabı” adı verilen fon oluşturulmuştur. Trafik kazası neticesinde maddi zarara uğrayan kişi, bu zararını, kusurlu tarafın sigortacısı olarak Güvence Hesabına dava açmak yolu ile tahsil edecektir. Çarpanı belli olmayan trafik kazalarında, zarara uğrayan taraf, uğramış olduğu maddi zararların tazmini için yine Güvence Hesabına başvurabilir ve uğramış olduğu zararların tazminini buradan talep edebilir.
Trafik kazası nedeniyle hesaplanacak maddi tazminatlarda kusur oranı son derece önemli olup tazminatlar kusur oranına göre hesaplanır. Örneğin kaza neticesinde meydana gelen 100.000 TL’lik maddi zararda, kazaya karışan araçlardan birisi yüzde 75, diğeri yüzde 25 kusurlu ise, yüzde 75 kusurlu olan taraf, kusurlu aracı işleteni ve sigortacısı 75.000 TL oranında sorumlu olacaktır.
Hepinize keyifli bir hafta dilerim.