Boşanma Davasının Ferileri
Kıymetli okuyucularım, bu haftaki yazımda taraflar arasındaki mevcut evliliği sona erdiren boşanma davasında maddi ve manevi tazminat ile nafaka konusuna yasal düzenlemeler çerçevesinde değinmeye çalışacağım.
Taraflar arasındaki evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesine boşanma denilmektedir. Boşanmanın gerçekleşmesiyle birlikte tarafların evlilik dolayısıyla kazanmış oldukları birçok statü sona erdiği gibi maddi ve manevi tazminat ile nafaka ve velayet gibi konular da ortaya çıkmaktadır. Kısaca boşanmanın hem hukuki hem maddi sonuçları vardır.
Maddi ve manevi tazminat ile nafaka konusuna baktığımızda bu talepler boşanma davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi boşanma davası açılıp karara bağlandıktan sonra da bu haklar istenebilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu bu taleplerin boşanma davasının kesinleşmesinden sonra bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olması ve özellikle de açılan boşanma davasından tarafların bu haklarından açıkça feragat etmemiş olması gerekiyor. Özetle boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl sonra nafaka, maddi ve manevi tazminat talepleri ile açılan davada zamanaşımı defi ile karşılaşılırsa dava reddedilecektir. Anlaşmalı boşanma sonrası tazminat ve nafaka talepli dava açabilmek için de, boşanma sırasında bu haklardan vazgeçmemiş olmak gerekir. Örneğin duruşmada ben maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası talep etmiyorum demişseniz dava açamazsınız buna karşın bu taleplerimle ilgili olarak sonra dava açacağım veya dava açma hakkımı saklı tutuyorum derseniz boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde dava açarak bu haklarınızı talep edebilirsiniz.
Boşanma davalarında tazminat ve nafaka talepleriyle ilgili düzenlemeye de bakalım;
Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir” şeklinde düzenlemiştir. İlgili hükme göre, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekmektedir. Maddi tazminat miktarını hakim talep miktarından fazla olmayacak şekilde hakkaniyet uygun olarak menfaat kaybı ve kusur oranına göre belirler.
Türk Medeni Kanunu’nun yoksulluk nafakası başlıklı 175. maddesi, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Amir hükümden de anlaşılacağı üzere nafaka talebinde bulunan tarafın kusurunun olmaması veya daha az kusurlu olması gerekiyor. İki taraf da kusursuz ise bu defa da yoksulluğa düşen taraf yine nafaka isteyebilecektir.
Boşanma davası açıldığı sırada veya devam ederken de nafaka istenebilir. Nitekim ilgili hükme baktığımızda, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. Düzenlemesi mevcuttur. Burada hakim tarafların talebi olmadan kendiliğinden buna karar verebilmektedir. Uygulamada bu nafaka türüne tedbir nafakası denilmektedir.
Yasal mevzuatımız tazminat ve nafakanın ödeme biçimini de hüküm altına almıştır;
Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının tek seferde veya durumun gereklerine göre düzenli biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminat ise tek seferde ödenir. Düzenli olarak ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde ödemenin artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hakim, istem halinde maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Nafaka son günlerde en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Özellikle de nafakanın süresiz olması konusu boşanmada nafaka yükümlüsünü düşündürmektedir. Yasa koyucu yaşanan sorunlara yakın zamanda bir çözüm getirecektir bu hususa ilişkin gelişmeleri takip ediyor ve siz kıymetli okuyucularıma tez zamanda aktarmayı umuyorum.
Huzurlu bir hafta geçirmeniz dileğimle.