İşçilik Alacakları
Kıymetli okuyucularım, bu haftaki köşe yazımda işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan anlaşmazlıklardan olan işçilik alacakları ve tazminat davasına dava açmadan önce başvurulması zorunlu olan ve 1 0cak 2018 tarihi itibariyle mevzuatımızda uygulama alanı bulan arabuluculuk müessesesiyle bağlantılı olarak değinmeye çalışacağım.
İşçilik Alacakları Nelerdir?
İşçilik alacakları kalemleri şu şekilde sıralanabilir; Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Kötüniyet Tazminatı, Sendikal Tazminat, Ayrımcılık Tazminatı,Haksız Fesih Tazminatı,Ücret ve Ekleri,Fazla Çalışma Ücretleri,İzin ve Tatil Ücretleri,İş Güvencesi Tazminatı,Ulusal ve Genel Bayramlar Tatili Ücreti 4857 sayılı İş Kanunu işçi ile işveren arasında kurulan iş ilişkisini hüküm altına aldığı gibi taraflarca akdedilen bu sözleşmenin sona erdirilme şekline göre de işçi ve işverenin haklarının ve yükümlülüklerinin neler olduğunu düzenlemiştir. Günlük hayatımızda işverenlerin, işçinin mahkemece korunduğu yönünde sitem ettiği görülmektedir. Oysa kanun maddesi açık olup kanun işçinin de haklı neden olmaksızın ve kanunca belirlenen bildirim yükümlülüğüne uymaksızın sözleşmesini sona erdirmesi halinde işçinin işverene tazminat ödeyeceği belirtilmiştir.Açılan bu davalarda SGK kayıtları çok önemli bir yere sahiptir.Yine ödemelerin ne şekilde yapıldığı hususu ile tarafların tanıklarının beyanları da davanın seyri açısında önem arz etmektedir.Taraflar arasında ücretin miktarı net değil de ihtilaflı ise bu durumda mahkemece emsal ücret araştırılması yapılmakta ve ücretin bu şekilde netleştirilmesi sağlanmaktadır. Yine iş yeri kayıtları ile puantaj sistemi de bu davalarda önemli birer delil teşkil etmektedir.
İşçi ile işveren arasında çıkan uyuşmazlıklardan hem işçi hem işveren doğrudan dava açma hakkına sahipti. 25.10.2017 tarihi itibari ile Resmi Gazete ’de yayımlanan 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile mevzuatımızda iş davalarıyla ilgili köklü değişiklikler yapılmış ve dava şartı olarak arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir. 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 3. maddesi ile gelen yeni düzenlemeye göre, 01.01.2018 tarihi itibari ile açılacak davalarda; kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı, tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olmuştur. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Kısaca 01.01.2018 tarihi itibariyle açılacak işç ve işveren arasındaki uyuşmazlığa ilişkin davalarda öncelikle süresi içinde usulüne uygun arabulucuya başvurulması ve anlaşma sağlanmadığı taktirde de yine süresi içinde dava açılması gerekmektedir.
Uyuşmazlığı Çözmeye Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununa göre; işçi ve işveren uyuşmazlıklarından kaynaklanan alacak, tazminat, tespit iş davaları İş Mahkemesinde görülür. İş Mahkemesi olmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi bu davalara İş Mahkemesi sıfatıyla bakar. Yine 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na göre; yetkili mahkeme ise davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
İş Kanunu’na göre işçi alacakları kalemleri içinde yer alan ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, kötü niyet ve ayrımcılık tazminatlarından doğan alacakları için yasal zaman aşımı süreleri on yıldı. 4857 Sayılı Kanunu’nun ‘zamanaşımı süresi’ başlıklı Ek. 3. Maddesinde 25.10.2017 tarihinde yapılan değişiklikle birlikte bu alacak kalemleri için de zamanaşımı süresinin beş olacağı belirtilmiştir. Yani yapılan bu değişiklikle birlikte artık işçilik alacakları için geçerli olacak zamanaşımı süresi beş yıl olacaktır. Bununla birlikte göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husus da 25.10.2017 tarihinden önce feshedilen sözleşmeler için yani kanun değişikliğinden önceki fesihlerden dolayı açılacak davalarda eski zamanaşımı süreleri olan on yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
Hepinize keyifli bir hafta dilerim.