Araç Değer Kaybı
Trafik Kazasında Araç Değer Kaybı Hesabı Nasıl Yapılmaktadır?
Kıymetli okuyucularım merhaba.
Bu haftaki yazımda trafik kazaları yüzünden aracında hasar meydana gelen ve bu hasara bağlı olarak da aracın ikince el piyasasında değer kaybına uğrayan şahısların haklarına kısaca değineceğim.
Sayısı her geçen gün artan bu kazalar yüzünden ölümler ve yaralanmalar meydana geldiği gibi ciddi oranda maddi hasarlar da oluşmaktadır. Maddi hasarlara bağlı olarak aracın ikinci el piyasasında oluşan araç değer kaybını mevzuat çerçevesinde açıklamak istiyorum.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Nedir?
Kısaca araç değer kaybı, geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak hasara uğrayan ve bu hasar sebebiyle onarım, bakım, değişim vb. işlemlerden geçen bir aracın ikinci el piyasasında değerinde oluşan azalmayı ifade etmektedir. Başka bir anlatımla Yargıtay kararlarından da belirtildiği üzere kazaya bağlı olarak işlem gören araç ne kadar iyi bir onarım görse bile bu araçta maddi anlamda bir kayıp olacaktır. Bu ekonomik kayıp araç değer kaybı olarak nitelendirilmektedir. Trafik kazasından kaynaklı değer kaybı hesabının nasıl yapılması gerektiğine dair Yargıtay çeşitli kriterler benimsemiştir.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2017/980 Esas 2018/1219 Karar sayılı kararında özetle;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen yöntemle değer kaybının tespit olunduğu rapora dayalı olarak hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yargıtay’ın da üzerinde ısrarla durduğu konu; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki farkın değer kaybı olarak baz alınması gerektiği hususudur.
Değer kaybı hesaplaması,14.05.2015 tarihli ve 29355 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları Eki Değer Kaybı Hesaplama Esaslarına göre yapılmaktaydı ve sigorta şirketleri de genel şartları öne sürerek aracın kilometresinin 165.000 km üstü olması halinde değer kaybı tazminatı ödenemeyeceği şeklinde bir gerekçe ile başvurucuların taleplerini reddetmekteydi.
Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları iptal edilmiş olup değer kaybına ilişkin değerlendirmenin haksız fiil hükümleri çerçevesinde emsal Yargıtay karalarına göre yapılması gerekmektedir. Yine 20 Mart 2020 tarihli 31074 sayılı KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR’ a göre de değer kaybı hesabında aracın kilometre sınırı kaldırılmıştır.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Davası Kime Karşı Açılabilir?
Bu tür davalarda asıl davalı taraf, kusurlu aracın sürücüsüdür. Diğer davalı ise aracın işleteni olan şahıs veya kurum olacaktır. Trafik kazasını yapan kişi ile aracın ruhsat sahibi farklı kişiler ise, dava hem kazayı yapan şahsa hem de ruhsat sahibine karşı açılabilmektedir.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Davasında Sigorta Şirketlerinin Sorumluluğu Nedir?
Trafik kazası neticesinde açılacak araç değer kaybı davasında, kusurlu tarafa ait aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamındaki trafik sigortası, kaza neticesinde meydana gelen maddi zararları (kazaya karışan) sigortalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen ödemek zorundadır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 97.maddesinde 2016 yılında yapılan değişiklikle, zarar görene, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce, ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmak ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigorta şirketinin merkez veya kuruluşlarından birine verme zorunluluğu getirildi. Sigorta şirketleri, başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamazsa veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olursa, bu halde zarar görene, mahkemelerde dava açmak veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurma hakkı tanındı.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Davasında Görevli Mahkeme Hangisidir?
Araç değer kaybı tazminatı davası sigorta şirketine karşı açılacaksa görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Eğer karşı taraf tacir değilse ve sigorta şirketine dava açılmayacaksa davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekmektedir. Eğer dava hem sigorta şirketine hem de aracın sürücüsüne ya da aracın sahibine karşı birlikte açılacaksa bu kez de görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Davasında Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Araç değer kaybı davalarında zaman aşımı süresi 2 yıl olup kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde araç değer kaybı talebinde bulunulması gerekmektedir.
Mevcut haklarınızın takibi ve sürecin lehinize daha kısa sürede sonuçlanması için bir avukattan hukuki yardım almak yararınıza olacaktır.
Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.