İlamsız İcra Takibi
Kıymetli okuyucularım, bu haftaki yazımda ilamsız icra takibi türlerine, takibin aşamalarına ve borcu olmadığını düşünen kişinin itiraz hakkını sizlere kısaca açıklamaya çalışacağım.
Kısaca icra takibi, borçlunun borcunu ödemediği takdirde alacaklının alacağına kavuşmak üzere İcra Müdürlüğü tarafında başlattığı takibe denir. İcra takibi ilamlı icra ve ilamsız icra olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlamlı icra bir mahkeme kararına dayanılarak başvurulan yoldur. İlamsız icra takibi ise bir mahkeme kararına gerek duyulmaksızın para ve teminat alacaklarının tahsili için başlatılabilecek icra türüdür. Bununla beraber kiralanan bir taşınmazın tahliyesi de icra müdürlüğünden ilamsız icra yolu ile istenebilmektedir. İlamsız icranın öne çıkan iki önemli özelliği alacağın her hangi bir belgeye dayanması zorunluluğunun olmaması ve bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmamasıdır. İlamsız icra takibinin üç çeşidi vardır bunlar; Genel Haciz Yoluyla Takip, Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip ve Kiralanan Taşınmazların İlamsız İcra Yoluyla Tahliyesidir. Bu takip türleri içinde uygulamada daha çok başvurulan genel haciz yoluyla takip ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip türlerini ve borçlu olmadığını düşünen kişilerin bu şekilde icraya verilmesi halinde başvurabilecekleri yolları size aktarmaya çalışacağım.
1 - Genel haciz yoluyla takip: Genel haciz yoluyla takip yoluna başvurabilmek için yukarıda da belirtmiş olduğum üzere alacağın bir belgeye dayanması veya bir mahkeme kararına ihtiyaç yoktur. Alacaklı taraf para ve teminat alacağı için bu takip yoluna başvurabilir. Bununla birlikte para alacağı rehinle temin edilmişse (alacak için rehinli bir mal varsa), alacaklının kural olarak öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluna gitmesi gerekmektedir. Bu kural önce rehine başvuru zorunluluğu şeklinde ifade edilmektedir. Bununla birlikte rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse genel haciz yoluyla takip yapılmasına bir engel yoktur.
Genel haciz yoluyla takip aşamaları şu şekilde sıralanabilir, alacaklının sözlü veya yazılı olarak icra dairesine vereceği takip talebi ile süreç başlar. İcra dairesi bu takip talebi üzerine borçlu kişiye bir ödeme emri gönderir. Ödeme emrini alan kişi, söz konusu bu takibe yani ödeme emrine borçlu olmadığını düşünüyorsa itiraz edebilir. Genel haciz yoluyla takipte borçlunun itirazı üzerine başlamış olan icra takibi kendiliğinden durur. Şayet alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasını açmazsa takip bu aşamada sona erer. Borçlu, ödeme emrine yedi günlük yasal içinde itiraz etmez veya itiraz edip de bu itiraza karşı alacaklı tarafça itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açılır ve açılan bu dava kazanılırsa bu kez takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesiyle birlikte borçlunun borcunu ödememesi halinde, alacaklının talebi üzerine borçlunun borcunu ödemeye yetecek malları icra dairesince haczedilir, yine alacaklının talebi haczedilen bu mallar satışa çıkarılır satışla birlikte alacaklının alacağı ödenir. Satış sonucunda alacaklı alacağını elde edemediği takdirde bu kez icra dairesi alacaklıya bir aciz belgesi verilir.
Genel haciz yoluyla takipte itiraz prosedürü;
Bu takip yolunda kendisine ödeme emri gönderilen borçlu bu takibe 7(yedi) günlük yasal itiraz süresi içinde icra dairesine itiraz edebilir. Borçlu borca itiraz etmeyip takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı konusunda itirazda bulunabileceği gibi yetki itirazında bulunmayıp sadece borca da itiraz edebilir. Hem yetki itirazı hem borca itirazı da birlikte yapabilir. İtirazla birlikte başlamış olan icra takibi kendiliğinden durur. Duran bu takibin devamı için alacaklı olduğunu iddia eden taraf kanunda yer alan yasal süreler içinde icra hukuk mahkemesine başvurup itirazın kaldırılması talebinde bulunacağı gibi genel mahkemelerde (asliye hukuk, asliye ticaret vb.) itirazın iptali davasını açabilir. İtirazın iptali davasının kabulü ve reddi halinde alacaklı ve borçlu için önemli sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Bu sonuçlara bakacak olursak;
Davanın reddi halinde; mahkeme ortada mevcut bir alacağın olmadığı sonucuna varır ve itirazın iptali davasının reddine karar verir. Bu ret kararının kesinleşmesi ile de alacaklının başlatmış olduğun icra takibi iptal edilir. Dolayısıyla aynı alacaktan ötürü borçluya karşı yeni bir alacak davası açılamaz.
Bununla birlikte mahkeme alacaklının kötü niyetli olarak icra takibinde bulunduğunu ve kötü niyetli olarak itirazın iptali davası açtığına kanaat getirirse mahkeme alacaklıyı reddettiği alacak miktarının yüzde yirmisinden az olmayan kötü niyet tazminata mahkum eder.
Davanın kabulü halinde; davanın kabulünün icra hukuku bakımından iki önemli sonucu vardır.
a) İcra takibine devam edilebilmesi; Mahkemenin borçlunun dava konusu alacağın borçlusu olmasına karar vermesiyle ve itirazın iptaliyle alacaklı mahkemenin verdiği bu kararı icra dairesine vererek icra takip işlemlerine kaldığı yerden devam etmesini sağlayabilir.
b) İcra inkar tazminatı; İtirazın iptali davası sonunda mahkeme borçlunun itirazlarında haksız olduğuna karar verilmişse borçlu borç miktarının yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilir.
Borçlu aleyhine İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için;
1) Borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olması gerekmektedir.
2) Aynı şekilde süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır.
3) Alacaklının itirazın iptali dava dilekçesinde icra inkâr tazminatını açıkça istemiş olması gerekiyor.
4) Ödeme emrine itiraz eden borçlunun itirazının haksız olduğuna mahkemece karar verilmelidir.
İtirazın İptali Davasıyla ilgili bilinmesi gereken en önemli hususlardan biri de dava sonunda alacağın esası hakkında da karar verildiğinden mahkemenin itirazın iptali ya da itirazın iptalinin reddi kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Kısaca dava konusu alacak aynı taraflar arasında ve aynı sebepten dolayı tekrar dava konusu edilemez.
2 - Kambiyo senelerine mahsus haciz yoluyla takip: Kambiyo seneleri, çek, poliçe ve bonodur. Bu yola başvurabilmek için, alacağın çek, poliçe ya da bonoya dayanması şarttır. Aksi halde genel haciz yoluna başvurulabilir. Genel haciz yolunda olduğu gibi, bu yolda da bir mahkeme ilamı gerekli değildir.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte itiraz prosedürü;
Bu takip türünde yasal itiraz süresi 5(beş) gün olup genel haciz yoluyla takipten farklı olarak itirazlar icra hukuk mahkemesine yapılır ve yapılan itirazlar takibi kendiliğinden durdurmaz. Yine borçlu imzaya itiraz etmek isterse bunu da açıkça belirtmek zorundadır. Şayet itirazla birlikte takip durmuşsa genel haciz yolunda olduğu gibi yapılacak yargılama sonucuna göre alacaklı veya borçlu dava sonunda asıl alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edileceği gibi yüzde on oranında para cezasına da mahkum edilebilir.
Keyifli bir hafta geçirmeniz dileğimle…